Finans Kontrol Merkezi,Paranın ve gücün merkezi!!!

Finans Kontrol Merkezi,Paranın ve gücün merkezi!!!
Finansal Yönetim ve Eğitimler ile yurtiçinde ve yurtdışında çözüm ortağıyız.

Biz Finans Kontrol Merkeziyiz, Finansın Merkezindeyiz

  • Finansal Danışmanlık
  • Proje Finansmanı
  • Bankalarla oluşan problemlerin çözümü
  • Mevcut teminatları güncellemek
  • Yeni yatırım süreçleri yönetimi nakit finansman
  • Dış ticaretin finansmanı
  • Paran Kadar Konuş Eğitimleri
  • Müşteri istihbaratı
  • Tarım Kredileri ve Devlet Teşvikleri
  • Hibe,Teşvik,Destek
  • Tedarikçi Analizi
  • İstihbarat ve Mali Analiz
  • Sektör ve Pazar Analizi, müşteri araştırmaları
  • Eğitim (Bilanço Analizi,Dış Ticaretin Finansmanı)

21 Temmuz 2015 Salı

Sanayiden İnşaata Sektör Göçü


Sanayiden İnşaata  Sektör Göçü
 
Sanayi ve inşaat sektörleri  arasında  karlılık  yapısı karşılaştırıldığında ,kar oranları   inşaat lehine  farklar oluşturuyor. Bu  durum, diğer sektörlerde faaliyet gösteren firmaların iştahını artırıp “sektör göçüne “yönelmelerine sebep oluyor.Karlılık seviyesinin yüksek olmasının yarattığı cazibenin yanısıra ,  Bireysel yatırımcıların konut alımına talep göstermesi ,Sektör Göçünü özendirmeye devam ediyor.
Neden bireysel yatırımcılar konut alımını tercih ediyor?  2014 yıl sonu itibari ile konut fiyatlarındaki artış %17 olarak gerçekleşmiştir.Bu oran %8,17 olan  2014 enflasyon seviyesinin çok üzerindedir.Bu oran ,nette %8,5 -10  aralığında yer alan faiz getirisinin de çok üzerindedir.  Bu sebeple yatırımcılar gayrimenkulü ana yatırım araçlarından biri olarak görmeye başlamış ve konut talebinde artış oluşturmuşlardır.Ayrıca  Yabancıların Türkiye’de emlak alımının kolaylaştırlmasına  ilişkin düzenlemeler ile  yabancılara olan konut satışımızda ciddi  artış oluşmuş ve her mahallede başta Rus, İngiliz ,Kuveyt’li ve Suriye’li olmak üzere birçok  yabancı komşumuz oluşmuştur. İngilizler ve Kuzey Avrupalılar  iklim koşulları ve hayatın daha ucuz olması nedeniyle Türkiye'den yazlık ev alarak kendilerine uygun tatil imkanı sağlamaktadırlar.2015 ilk 6 ayında   Türkiye'de gayrimenkule yatırım yapan yabancı sayısı  136 bin kişiye ulaşmıştır.Yabancıların en fazla gayrimenkul sahibi olduğu iller arasında Antalya ,Mugla,İstanbul İzmir ve Bursa yer alıyor.
TSKB’nin Ocak 2015 raporuna göre;
 
Demografik yapı, Türkiye’de konut talebini belirleyen önemli dinamiklerden biri durumunda. Genç nüfus profili iki açıdan konut talebini destekliyor. Her yıl 650 bin civarında evlilik gerçekleşiyor ve buna bağlı bir konut talebi oluşuyor. Ayrıca kentleşmeye bağlı olarak büyük şehirlerde yalnız yaşayan insanların sayısı hızlı bir artış içinde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de yalnız yaşayanların oranı son 5 yılda yaklaşık iki kat artış gösterdi. 2006 yılında %2,7 olan oran, 2011 yılında %4,7’ye yükseldi. Yalnız yaşayanlar arasında özellikle “Hiç evlenmemiş, genç erkek nüfus” oranının hızla yükseldiği
belirleniyor.
 
İnşaat sektörünün istihdama etkisi yaklaşık 3.000.000 kişi.Ancak arz-talep dengesi ,  kentsel dönüşüm ve  yurtdışı piyasalarda yaşanmakta olan daralma sebebiyle bozulmaya başlamıştır.Talebin çok üzerinde arz fazlası oluşmaya başlamıştır.Zaman içerisinde oluşacak sektörel durgunluk ülke istihdam yapısında da olumsuzluk yaratacaktır.Arz fazlasının sebepleri arasında ,üst gelir grubuna yönelik projelerin yoğunlaşması gösterilebilir.Kentlerde ev sahipliği azalırken ,konut satışlarının  artıyor olması, parası olan kitlelerin birden fazla ev sahibi olmalarından kaynaklanıyor.Bu kitleler birikimlerini üretken olmayan kaynağa yönlendirdiği için genel ekonomi açısından tasarruf açığı oluşmasına da sebep oluyor.Aynı zamanda konut fiyatlarındaki artışı da tetikliyorlar.
Arz fazlası yaratan bir diğer konu ise Kentsel dönüşüm ! Yasalara göre konutların yıkılıp tekrar inşaa edilmesini Kentsel dönüşüm olarak adlandırıyoruz.Kentsel Dönüşüm ile Mevcut yasalara göre %30-%40 konut artışı sağlanabiliyor. Her daire sahibinin hak sahibi olması yüklenici firmaların maliyetlerini artırıyor.Bu sebeple yüklenici firmalar emsal değeri yüksek  yerlere konut yapmayı tercih ederek Arz fazlası yaratılmasına sebep oluyorlar.
İştah artıran karlılık yapısına heveslenerek gerçekleşen sektör göçüne DUR demek gerekiyor!!!
“Merkez Bankası verilerine göre inşaat sektörünün bankalara olan kredi borcu 2011 yılında 49 milyar TL seviyesindeyken bu miktar 2013 yılı sonunda 85 milyar TL’ye  (38 milyar USD) yükseldi. İnşaat sektörünün borçluluk miktarının yüksekliği büyük risk oluşturmakla birlikte 200’den fazla sektörü etkileyen bu sektörde yaşanabilecek sıkıntı, Türkiye’de bankacılık ve reel sektörde ciddi sıkıntılara yol açabilecektir.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.